İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF), Afganistan’ın başkenti Kabil’in en yüksek tepesi olan Vezir Ekber Han tepesinde Kubbetu’s Sahra Camii mimarisi ile cami inşa etti. Molla Ömer ve Mahmud Ustaosmanoğlu isimleri verilen cami için düzenlenen açılış törenine, Afganistan İçişleri Bakanı Siraceddin Hakkani, Emri Bil Maruf Bakanı Muhammed Halid Hanefi, Kültür ve Enformasyon Bakanı Molla Hayrullah Hayırha, Kabil Valisi Abdullah Raşid, İDDEF Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Turan ve yönetim kurulu üyeleri, İsmailağa İlim ve Hizmet Vakfı heyeti katılım sağladı.
İDDEF tarafından, Kudüs’te Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa içinde yer alan Kubbet’üs-Sahra Camisi’nden esinlenerek yapılan cami dualarla ibadete açıldı. Açılış töreninde işgalci İsrail’in Gazze’de yaptığı saldırıları şiddetle kınanırken, Mescid-i Aksa’nın özgürleşmesine vesile olması, masum Filistin halkına yapılan zulümlerin sona ermesi temennisinde bulunuldu.
İçişleri Bakanı Siraceddin Hakkani, açılışta yaptığı konuşmada caminin Filistin’e ve Mescid-i Aksa’ya olan bağlılığını temsil ettiğini vurgulayarak, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını kınadı. Hakkani, “Bu caminin Kubbetu’s Sahra mimarisiyle yapılmasının sebebi, tüm ümmet-i Muhammed’in birlik beraberlik içinde olmasının temsili içindir. Özel bir hassasiyetle yapılan camimiz ülkemizin simge eserlerinden biri olurken, ziyaretçi akınına uğramasını bekliyoruz. İDDEF’e ve Türkiye’deki hayırsever kardeşlerimize, yeni bir imar ve ihya mücadelesi yaşadığımız şu günlerde yanımızda oldukları, ayrıca insani yardım desteğinde bulundukları için teşekkür ederiz” dedi.
İDDEF Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Turan yaptığı konuşmada, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar için kutsal olduğunu belirterek, caminin açılışının Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü ve dünya genelindeki zulümlerin son bulması yönünde bir adım olmasını temenni etti. Turan, “Derin dini, tarihi ve kültürel bağlarımız olan dost ve kardeş ülke Afganistan’da tarihi bir güne şahitlik ediyoruz. İslam mimarisinin ilk kubbeli yapısı olan Kubbetu’s Sahra Camisi mimarisinden esinlenerek hayırseverlerimizin desteğiyle inşa ettiğimiz cami ülkenin en yüksek tepesinde bulunuyor. 270 metrekarelik arazi üzerine yaptığımız camimizde aynı anda 350 kişi namaz kılabilirken, Kubbetu’s Sahra Camisi’nin aynısının olması için tuğlasından mermerine, çinilerinden kapısına kadar hepsiyle özel bir hassasiyetle ilgilendik. Camimiz iki önemli şahsiyet olan Molla Ömer ve Mahmud Ustaosmanoğlu hazretlerinin ismini taşırken, iki zatın hiç birbirlerini görmedikleri halde birbirlerine duaları olmuştur. Geleceğe eser bırak anlayışıyla inşallah burası eğitim ve ibadet yuvası olacak. Katkı veren, emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Ayrıca yarım asırlık işgalin ve yıkımın izlerini silmeye çalışan, her alanda toparlanma mücadelesi gösteren Afganistan’ın diğer bölgelerinde de eğitim, insani yardım ve kalıcı eser projelerimize devam edeceğiz. Şu ana kadar eğitim, kültür, sağlık, altyapı ve su kuyusu gibi 52 tesisin yapımını tamamladık” diye konuştu.